GÜNEY KORE
GÜNEY KORE TARİHİ
Bölünmeden önce
Kore tarihi Kore kuruluş mitolojisine göre efsanevi Joseon'un MÖ 2333 Dangun tarafından kurulmasıyla başlıyor (genellikle "Gojoseon" olarak da biliniyor, 14. yüzyılda kurulan başka bir hanedanla karıştırmamak için; önek Go- 'eski' veya 'önceki' demek). Gojoseon Kore Yarımadası'nın kuzeyini ve Mançurya'nın bazı bölgelerini kontrol altına alana kadar genişledi. Çin'in Han Hanedanı ile sayısız çatışmalar girdikten sonra, Gojoseon parçalandı ve Kore Proto-Üç Krallık dönemine girdi.
Ortak çağın yüzyıl başlarında, Buyeo, Okjeo, Dongye ve Samhan devletler birliği yarımadayı ve Mançurya'nın güney kısımlarını işgal etti. Bu devletlerin çöküşünden sonra Goguryeo, Baekje veSilla gibi birçok çeşitli küçük devletler büyümeye başladı ve yarımadayı Kore'deki Üç Krallık adına kontrol etti. Üç Krallığın 676'da Silla altında birleşmesi sonucu Kore Kuzey Güney Devletleri Dönemine girdi, böylece Kore yarımadasının büyük kısmını Birleşik Silla'nın kontrolunun altındaydı, aynı zamanda Balhae Goguryeo'nun kuzey bölgelerinde başarılı bir şekilde bulunuyordu. Birleşik Silla döneminde şiir sanatı ve sanat teşvik edildi ve Budizm kültürü gelişti. Kore ve Çin arası ilişkiler bu dönem iyi kaldı. Ancak Birleşik Silla iç çekişmeler yüzünden zayıfladı ve Goryeo'ya 935'de teslim oldu. Silla'nin kuzeydeki komşusuBalhae bir devlet olarak Goguryeo'nun varisi olarak kuruldu. En yüksek döneminde, Balhae Mançurya'nın büyük bir kısmını ve Rusya'nın bazı bölgelerini kontrol etti. Balhae 926'da Kitanlılar'ın elline düştü.
Yarımada Goryeo İmparatoru Taejo Wang Geon tarafından 936'da birleşti. Aynı Silla gibi, Goryeo son derece kültürlü bir devletti ve 1377'de Jikji oluştu, dünya'nın hareketli en eski metal tipli matbaa makinesini kullanılarak[4]. 13. yüzyıldaki Moğol istilaları Goryeo'yu güçsüzlendirdi. 30 yıl savaşın ardından, Goryeo Kore üzerindeki hakimiyetini devam etti ama yine de Moğollara haraç ödedi ama bunun karşılığında Moğolların mütteffiki oldu. Moğol İmparatorluğunun çökmesinin ardından, Goryeo'yu ağır siyasi çekişmeler izledi ve Goryeo hanedanı general Yi Seong-gye tarafından yürütülen bir isyan sonucu 1388'de Joseon hanedanı ile değiştirildi.
Kral Taejo Kore'nin yeni adını Gojoseon'nu göz ardı ederek "Joseon" olarak deklare etti ve başkenti Seul'a taşıdı. Joseon Hanedanının ilk 200 yıllı oldukça barışçıl geçti ve 14. yüzyılda Kral Büyük Sejong döneminde Hangıl'ın oluşmasını izledi, ayrıca Konfüçyüsçülük'un önemi arttı bu dönem ülkede.
Başka bir dizi Mançurya'ya karşı savaşlardan sonra, Joseon yaklaşık 200 sene barış içinde kaldı. Kral Yeongjo ve Kral Jeongjo Joseon Hanedanlığına kültürel yenilikler getirdi.1592 ve 1598'de Kore Japonlar tarafından istila edildi. Toyotomi Hideyoshi askerleri komuta ediyordu ve Asya kıtasını Kore üzerinden işgal etmeyi planlıyordu ama büyük ihtimal Salih Ordusu tarafından ve Ming Hanedanı'nın yardımıyla geri püskürtüldü. Bu savaş'ta amiralYi Sun-sin'in yükselmesine neden oldu ve onun ünlü kaplumbağ gemiside meşhur oldu. 1620'lerde ve 1630'larda Joseon Mançu istilasına uğradı, neticede Mançular bütün Çin'i feth etmişti.
Ancak, sonraki seneler Joseon hanedanı aşırı bir şekilde Çin'e bağlıydı dış ilişkilerde ve dış dünyadaki izolasyonlarda. 19. yüzyıllın sırasında Kore izolasyon politikası yüzünden Münzevi krallık olarak adlandırıldı. Joseon Handenı kendisini Batılı emperyalizm'den korumak için bu adımı attı, ancak sonunda zorunlu bir şekilde kendisini ticaretten dolayı dünyaya açtı. Birinci Çin-Japon Savaşı ve Rus-Japon Savaşı ardından Kore Japon egemenliği altına girdi (1910-1945). İkinci Dünya Savaşının sonunda, Japonlar Sovyet ve Amerikan güçlerine teslim oldu, bunlar Kore'nin kuzeyini ve güneyini işgal etmişlerdi.
Bölündükten sonra
1943'de Kahire Deklarasyonu esnasında yapılan ilk plana göre birleşik bir Kore planı kararlaştırılmıştı, Sovyetler Birliği ve ABD arasında tırmanan Soğuk Savaş husumeti yüzünden Kore yarımadasında iki ayrı hükümetin kurulmasına neden oldu. Her biri kendi ideolojileri ile Kore'nin bölünmesine yol açtı. Böylece Kore, 1948 tarihinde bölündü ve iki devlet kendi siyasi idareleri ile oluştu. Kuzey Kore'de eski Japon karşıtı gerilla ve komünist eylemci Kim Il-sung Sovyetlerin desteği ile güç kazandı ve Güney Kore'de sürgünde olan ve sağcı Koreli siyasi lider Syngman Rhee Güney Kore'nin cumhurbaşkanı olarak göreve geçti.
1960'da bir öğrenci ayaklanması sonucu otokratik cumhurbaşkanı Syngman Rhee istifa etmek zorunda kaldı. Bu istifadan sonra Güney Kore siyasi istikrarsızlık bir döneme girdi, zayıf ve etkisiz hükümete karşı general Park Chung-hee Syngman Rhee'nin istifasından bir sene sonra askeri bir darbe yaptı. Park cumhurbaşkanlığı görevine geçti ve bu görevi 1979'a kadar devam etti bir suikastte uğrayana kadar. Park Chung-hee döneminde Kore'de hızlı ihracata dayalı ekonomik bir büyüme sağladı ama ayrıca Güney Kore'ye siyasi ağır baskılarda bu dönemde yoğundu. Park ağır bir şekilde acımasız askeri diktatör olarak eleştiriliyordu, Kore ekonomisinin onun görevi süresince önemli ölçüde gelişmiş olmasına rağmen.25 Haziran 1950'de Kuzey Kore, Güney Kore'yi işgal etmeye kalktı ve bu da Kore Savaşını kıvılcımladı. Bu savaş Soğuk Savaş döneminin ilk en büyük çatışmasıydı. Aynı zamanda Sovyetler Birliği Birleşmiş Milletler'i boykot etti ve bu da veto haklarının yitirmelerine yol açtı. Üstün Kuzey Kore kuvvetlerinin bütün ülkeyi birleştireceği belli olunca Sovyetler Birliği'nin veto hakkını kaybetmesi ile Birleşmiş Milletler böylece iç savaşa müdahale etme imkanı buldu. Sovyetler Birliği ve Çin, Kuzey Kore'yi her anlamda destekledi. Daha sonraki seneler Çin ordusundan milyonlarca asker Kuzey Kore'ye askeri anlamda destek olmak için savaşa katıldı. İki tarafta oluşan bu büyük gelişmelerden sonra ve sivil Kore halkının hem güneyde hem kuzeyde gördüğü büyük kayıplardan sonra savaş sonunda bir çıkmaza ulaştı. 1953 senesinde ateşkes sağlandı; ama bu ateşkes hiçbir zaman Güney Kore ve Kuzey Kore tarafından imzalanmadı. Böylece yarımada iki ülke arasındaki orijinal sınır yakınlarında askerden arındırılmış bölge adında ikiye bölündü. Barış antlaşması iki devlet arasında imzalanmadı. Bu teknik olarak iki ülkenin bugünde hâlâ savaş halinde bulunduklarını gösteriyor. Kore savaşı neticesinde en az 2.5 milyon insan hayatını kaybetti.[5]
Park'a düzenlenen suikasten sonraki seneler ülkede önemli siyasi telaşlar olmasına neden oldu, eski bastırılmış muhaleft liderleri birden oluşan siyasi boşlukta cumhurbaşkanı olmak için kampanyalar başlattı. 1979'da 12 Aralık darbesi Chun Doo-hwan tarafından Choi Kyu Hah'nın geçici hükümetine yapıldı. Choi Kyu Hah o sıralar geçici cumhurbaşkanıydı ve Park hükümeti sırasında başbakanlık görevini yürütüyordu, Chun darbeden sonra çeşitli önlemler alarak iktidara yükseldi, ayrıca Chun geniş bir sıkıyönetim alarak üniversiteleri kapattı, siyasi faaliyetleri yasakladı ve basını kısıtladı. 17 Mayıs tarihinde cumhurbaşkanı görevine geçtikten sonra Güney Kore'nin genelinde protestolar başladı, çünkü halk demokrasi talep ediyordu, özellikle Gvangju şehrinde protestoların yoğun olmasıyla, Chun bu şehre özel kuvvetler gönderdi Gvangju Demokratikleşme Hareketi'ni şiddetle bastırmak için.[6]
Chun ve hükümeti Kore'yi 1987'ye kadar despot bir idare altına aldı, ta ki Seul Ulusal Üniversitesine giden bir üniversitelinin işkenceyle öldürülene kadar[7]. 10 Haziran'da Katolik Rahipler Adalet Derneği bu olayı halka taşadı, bu da ülke çapında büyük gösterilere neden oldu. Sonunda, Chun'un partisi Demokratik Adalet Partisi ve parti lideri Roh Tae-woo29 Haziran Bildirgesini ilan etti, bu bildirgede cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi ön görülüyordu. Roh seçimi az bir farkla muhalefet liderleri Kim Dae-Jung veKim Young-Sam karşı kazandı.
1988'de Seul'da 1988 Yaz Olimpiyatları düzenlendi. Güney Kore 1996'da da Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'ne üye oldu.[8] Devlet 1997 Doğu Asya Mali Krizinde olumsuz etkilendi, ama yine de ülke bu krizden çabuk kurtulabildi ve ekonomisini büyütmeye devam etti, yavaş da olsa.
Haziran 2000'de cumhurbaşkanı Kim Dae-Jung'un Güneş Politikası angajmanı, Kuzey Kore'nin başkenti Pyongyang'da Inter-Kore Zirvesi'nin düzenlenmesine neden oldu. Bir sene sonra Kim Güney Kore ve Doğu Asya'da demokrasi ve insan hakları için yaptığı çalışmalar ve özellikle Kuzey Kore'yle barış ve uzlaşma çabaları için Nobel Barış Ödülü'ne laik görüldü [9].
2002 senesinde, Güney Kore ve Japonya ortaklaşa işbirliği içerisinde 2002 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yaptı, ancak sonrasında Liancourt Kayalıkları üzerindeki egemenlikiddiaları yüzünden (Kore'de Dokdo olarak anılıyor ve Japonya'da Takeshima olarak) Japonya ve Güney Kore'nin ilişkileri kötüleşti . Bu olay medya'da Liancourt Kayalıkları Kriziolarak anıldı.
Fiziki Yapı
Güney Kore’nin güney ve batı kıyıları çok girintili ve çıkıntılıdır. Birçok yarımada ve küçük adalarla çevrilmiştir. Bu kısımlarda, Pusan ve İnchon en önemli limanlarındandır. Doğu bölümü dağlık olmasına rağmen, batı bölümü geniş alanlar, ovalar ve tepelerle kaplıdır. Doğu bölümünde tabii limanlar da yoktur. Genellikle dağlıktır. Fakat dağlar yüksek değildir. En yüksek dağı, 1915 m ile Chiri San Dağıdır. Önemli nehirleri arasında Naktong, Han ve İnchon ırmakları sayılabilir.
İklimi
Kore’nin iklimi, kışın karalardan esen soğuk rüzgarların, yazın Pasifik’ten esen sıcak ve nemli muson rüzgarlarının etkisindedir. Ülkenin yüzey şekilleri iklimi etkiler. Muson rüzgarları sayesinde bitki örtüsü arasında tropikal bitkiler de yer alır. Yıllık yağış ortalaması 1270 mm’dir. Güneyde Eylül ayında sık sık tayfunlar görülür. Ülkede en düşük sıcaklık ortalaması 3°C, en yüksek sıcaklık ise 24°C’dir.
Tabii Kaynaklar
Eskiden ormanlarla kaplı olan ülkede denetimsiz kesim, yangın ve hastalık yüzünden ormanlar kalmamıştır. Fakat dağınık çam ve bambu ağaçları vardır.
Maden bakımından zengin sayılmaz. Fakat tungsten üretiminde önde gelen ülkelerdendir. Ayrıca kömür, demir, fluorin, grafit, altın, bakır ve kurşun az miktarda çıkarılır.
Nüfus ve Sosyal Hayat
Kore nüfusu, 1945 yılında 15 milyon iken, Kuzey Kore’den gelen göçmenler yüzünden bugün 43 milyonu geçmiştir. Halkın % 32’si şehirlerde yaşar. En büyük şehir, başşehir Seul’dür. Kore, Çin ile Japonya arasında bir köprü olmasına rağmen, kendilerine has bir kültür geliştirmiştir. Köylerde yaşayan Koreliler, yüzyıllar önceki gibi giyinir ve yaşarlar. Şehirlerde yaşayanlar ise batı dünyasının etkisindedirler.
Halkın büyük kesimi Konfüçyanizm ve Budizm inancındadırlar. % 10 kadar Hıristiyan vardır. Kore Türk tugayının tanıttığı İslamiyet, her geçen gün yayılmaktadır. Halkın kullandığı ve resmi dili Korecedir.
Eğitimi: Eğitim 6-12 yaş arasında mecburi ve ücretsizdir. Ülkede okur-yazar oranı % 92’dir. Güney Kore’de 72 üniversite ile 82 yüksek okul vardır.
GÜNEY KORE KÜLTÜREL ÖZELLİKLERİ
İLETİŞİM

KORE YEMEKLERİ
Kore yemekleri besleyici, vitamini bol ve genelde düşük kalorilidir. Dünyaca ünlü Kore mutfağında öne çıkan tatların başında bol sarımsak ve kırmızı biber gelmektedir. Ayrıca, lezzeti artırmak için çeşitli baharatlar, soya sosu, susam yağı ve zencefil de kullanılmaktadır. Korelilerin geleneğinde yemekleri arka arkaya servis etmek yoktur. Tüm yemekler aynı anda masaya konur. Yemek sonrası tatlı olarak pirinçten yapılan bazı tatlılar (rice cake) ve taze meyve yenir. Ana yemek genellikle çorba, pilav ve “kimchi” (turşu) ile tamamlanır. “Kimchi”, Kore'ye özgü geleneksel turşunun adıdır. Kore mutfağında çok önemli bir yeri vardır. Temelde Kore lahanası ve turpla yapılır. 187 farklı yöresel çeşidi vardır. Ulusal yemek olarak görülen Kimchi için ülkede festivaller de düzenlenmektedir. Kore'ye ilk defa Goryeo hanedanlığı zamanında gelen “yeşil çay”, ülkenin en çok tercih edilen geleneksel içeceğidir. Rahatlatıcı özellikleri sebebiyle meditasyonun da vazgeçilmez bir parçasıdır. Koreliler için çay içmek yalnızca bir zevk değil, aynı zamanda yaşam tarzlarına yerleşmiş köklü bir gelenektir. Koreliler için çayın hazırlanması, servis edilmesi ve içilmesi adeta bir seremoni haline gelmiştir ve bu merasime "Dado" denmektedir. Geleneklere göre çay demlendikten sonra bardaklara fazla doldurulmamalıdır. Her bardağa az miktarda konmalı ve bittikçe servis eden kişi bardakları tekrar doldurmalıdır. Çayın tadı ve rengi durdukça güzelleşmektedir.
Kore’de UNESCO tarafından seçilmiş dünya mirası siteleri ve muhafaza edilen tarihi yapılar bulunmaktadır. Eski tapınaklar ve saraylar turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir. Kore'deki tarihi ve turistik yerler hakkında aşağıda kayıtlı internet sitesinden bilgi temin edilebilir:
Seul'ün ortasından akan Han nehri şehri ikiye bölmektedir. Nehir üzerinde 28 köprü bulunmaktadır. Şehrin sonradan imar edilen güney kesimi daha gelişmiş ve moderndir, geniş caddeler ve yüksek binalardan oluşmaktadır. Ancak, şehir merkezi, resmi daireler, büyükelçilik ve konutların büyük bir bölümü ile yabancıların daha yoğun olarak yaşadığı yerler genellikle şehrin daha eski olan kuzey yakasındadır. Şehir genel olarak oldukça güvenlidir.
Koreliler için alışverişte pazarlık yapmak adeta bir gelenek halini almıştır.Tüm Kore’de olduğu gibi Seul’de de geniş alışveriş imkanı bulunmaktadır. Çok sayıda alışveriş merkezinin yanı sıra, açık pazar yerleri de bu amaçla tercih edilebilir. Özellikle Namdaemun ve Dongdaemun’daki açık pazar yerleri dikkati çekmektedir. Namdaemun pazarında binden fazla dükkan, açık tezgah, sokak satıcısı ve restoran bulunmaktadır. Her türlü hediyelik eşya, deri ürünü, giysi, çanta, bavul, takı ve akla gelebilecek diğer ürünleri bulmak mümkündür. Manifaturacıların ve toptancıların buluştuğu Dongdaemun pazarından da uygun fiyatlarla ipek ve ipek ürünleri ile kıyafet, çanta ve ayakkabı satın almak mümkündür.Myeong-dong da gezilecek mekanların başında gelmektedir. Şehrin gençlik merkezi diyebileceğimiz, ışıklı tabelalarla dolu sokaklardan oluşan Myeong-dong’da özellikle akşam altı sıralarında kurulan sokak tezgahları ilginç bir görünüm oluşturmaktadır.Insa-dong semti, turistler için diğer bir cazibe noktasıdır. Seul'un eğlence ve alışveriş merkezi olan Itaewon caddesi de görülmesi gereken mekanların başında yer alır. Itaewon’dan da uygun fiyatlara birçok şeyi satın almak mümkündür. Han nehrinin güneyinde yeralan Apgujeong-dong şehrin en zengin semti olmasının yanı sıra, moda merkezi konumundadır. Burada en kaliteli yerli ve ithal ürünleri bulmak mümkündür. Seul şehir merkezinde yeralan COEX, “COEX Kongre Merkezi” ile “Dünya Ticaret Kulesi”ni Samseong metro istasyonuna bağlayan 85,000 metrekareye yayılmış bir alışveriş, kültür, eğitim ve eğlence kompleksidir.Seul'un ortasından geçen Han nehrinde gemi ile seyahat etmek de Seul'de yapılabilecek faaliyetlerden biridir. Gemiler başlıca dört limana uğramaktadır: Yeouido, Jamsil, Ttukseom, Yan.
GÜNLÜK YAŞAM

KORE BAYRAĞI
Kore bayrağı Korece’de “Tegukgi" olarak adlandırılır. Felsefedeki Yin ve Yang prensiplerini sembolize eder. Kore bayrağının ortasındaki daire iki eşit parçaya ayrılmıştır. Üstteki kırmızı bölüm yang’ın proaktif kozmik gücünü temsil eder. Alttaki mavi bölüm ise, yin’in hassas kozmik gücünü simgeler. İki güç sürekli gelişim, denge ve harmoninin birlikteliğini gösterir. Arka beyaz fon ise ışık, saflık ve Korelilerin barışa olan yatkınlığını simgeler. Dairenin dört köşesi dört simge ile çevrilmiştir. Bunlar da cenneti, dünyayı, suyu ve ateşi simgeler.
Kore resmi dili Korece'dir. Ülkenin nüfusu homojen bir yapı gösterdiği için tüm Kore halkı Korece konuşmaktadır. Değişik şiveleri bulunmakla birlikte, Jeju-do bölgesi şivesinin dışında, bu şiveler insanların birbirleriyle anlaşmasına engel olmayacak ölçüde benzerdir. Dinsel ve etnolojik araştırmalar, Korece’nin Ural-Altay dil ailesinden olduğunu ortaya koymuştur. Bu ailenin içinde Türkçe, Macarca, Fince, Moğolca, Tunguzca ve Japonca bulunmaktadır. Kore alfabesi (Hangeul) 15. yy. da Kral Büyük Sejong'un desteğiyle oluşturulmuştur. Bunun öncesinde nüfusun çok az bir kısmı Çin harflerini (karakterlerini) öğrenebiliyordu. Hangeul alfabesinde 10 ünlü ve 14 ünsüz bulunmaktadır. Türkçe gibi heceleme sistemi esastır. UNESCO her yıl Hangeul’ın mucitinin anısına 'Kral Sejong Edebiyat Ödülü' vermektedir.
İlk ve orta dereceli okullarda, liselerde ve üniversitelerde İngilizce eğitimi verilmektedir.Gençler genellikle İngilizce konuşabilmektedir. Özellikle büyük şehirlerde başta Amerikalılar olmak üzere yabancıların yaşaması nedeniyle bu bölgelerdeki Koreli çalışanlar ve esnaf ile basit düzeyde İngilizce iletişim kurulabilmektedir.
HANBOK
